Ayurvedik Yaşam | Masajın Faydalarını Farkında mıyız ?
387
single,single-post,postid-387,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-child-theme-ver-1.0.0,qode-theme-ver-6.1,wpb-js-composer js-comp-ver-4.3.5,vc_responsive

Masajın Faydalarını Farkında mıyız ?

Aroma Therapy

16 Nis Masajın Faydalarını Farkında mıyız ?

Kadim bir ‘Koruyucu Tıp’ sistemi olan Ayurveda’ya göre insanoğlu beş duyusunu kullanarak kendi kendini şifalandırabilir. Dokunma duyumuz olan cildimiz, görme duyumuz olan gözlerimiz, işitme duyumuz olan kulaklarımız, tat alma duyumuz olan dilimiz ve koku alma duyumuz olan burnumuzun hem fiziksel, hem de zihinsel sağlığımızdaki etkileri şaşırtacak derecede kuvvetlidir.
Çünkü dünyayı duyularımızın izlenimleri ile algılıyor ve deneyimliyoruz. Bu duyularımız vasıtası ile edindiğimiz izlenimler hormonlarımızı ve bedenimizdeki diğer kimyasal etkileşimleri direk olarak etkilemektedir. Duyularımızı bilinçli olarak kullanarak bedenimizdeki eczacıyı uyandırabilir, tüm bedenlerimizde dengeyi kurmak, bütünsel sağlık ve esenlik halimizi yükseltmek üzere şifa mekanizmalarımızı kolaylıla uyarabilir ve fiziksel ve zihinsel bedenlerimizi istediğimiz yönde harekete geçirebiliriz. Bu yazıda özellikle dokunma duyumuzun, çoğumuz tarafından farkında olunmayan inanılmaz önemini vurgulayacağım.

Dokunma Duyusu
Derimiz; terleme vasıtasıyla vücut ısısının ayarlanmasında vazife yaptığı gibi, mikrop ve parazitlerin girişini de engeller, çeşitli salgılarla onların uzaklaştırılmasında rol alır. Derimiz dokunmayı, basıncı, sıcak-soğuğu idrâk etmemizde, acı ve ağrı alıcılarıyla zararlı tesirleri hissetmemizde vazifelendirilmiş binlerce alıcı hücresi/reseptör ile tam bir erken alarm sistemi olarak vücudumuzun her durumdan haberdar olmasında öncelikli vazife görür.
Ergin bir insanın deri alanının, vücut büyüklüğüne göre, 1,5–1,8 m2 arasında değiştiği görülür. Bedenimizin en büyük organı olan derimizin ağırlığı, kişinin cüssesine göre 11–15 kg. arasındadır ve bunun da yaklaşık 4 kg’ı üst deriye, geri kalan kısmı da, alt deriye aittir. Bu durumda insanın toplam vücut kitlesinin % 16’sını derinin teşkil ettiğini söylenebilir. İnsan derisini teşkil eden toplam 100 milyar hücre, üst deri bölgesinde birbiriyle çok sıkı şekilde örülmüş ve mikroplar için geçilmesi çok zor bir engel teşkil etmiştir.
Cildimizin mucizevi mekanizmasını anlayabilmek için biraz daha bilimsel veri vermek gerekirse insan derisinin 1 cm²’sinde 6 milyon hücrenin ve bu 1 cm²’de 500 sinir hücresinin bulunduğunun; bu sinir liflerinin toplam uzunluğunun ise yaklaşık 80 km’ye denk geldiğini ve 1 cm² deride, bir metre kadar kılcal kan damarı bulunduğunu bilmeliyiz.

Dokunarak Denge Yaratmak
Bu yüzden cildimizi, içimizdeki iyileştirici kimyasalları çalıştırabilen bir giriş kapısı olarak tanımaya başlayalım. Cildimizin içindeki bu doğa eczacısını uyandırarak, şifalandırma mekanizmalarınızı nasıl çalıştırabildiğinizi biliyor muydunuz ?
Düzenli masaj ile sevgi ve şefkat dolu dokunuşlar bedenimizdeki tüm dokularda detoks görevi görür !
Günlük olarak kendi kendimize uygulayacağımız, Ayurveda’da self-Abhyanga olarak adlandırılan masaj aracılığı ile metabolizmamızı hızlandırır, zihnimizi sakinleştirir, hücreler arasındaki sıvıda toplanan toksinleri tahliye ederek dokularımızı toksinlerden arındırarak detoks vazifesi görür, kas elastikiyetini geliştirir ve bağışıklık sistemimizi güçlendirerek yaşlanma sürecini yavaşlatabiliriz.
Tabii bu masaj esnasında kullandığınız ürünün doğal olması, şifa mekanizmalarının aktive olması açısından çok önemlidir. Yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde cildimize sürdüğümüz kozmetiklerde kullanılan 400’den fazla toksik elementin artıkları kanda ve yağlı dokularda yerleştiği tespit edilmiştir. Cildimiz vücudumuzun en büyük organı olduğundan, deri tarafından emilen kimyasallar ağız yolu ile alınanlara göre daha riskli olabilir. Ağız yolu ile alınan kimyasalların bir kısmı sindirim sistemi vasıtası ile bertaraf edilebilirken, deriden emilen kimyasallar doğrudan kana karışarak, zehirli ve zararlı etkilerini gösterebilirler. Bu yüzden cildimize ne sürdüğümüze çok dikkat etmeliyiz. Kişisel Bakım ürünlerimizi satın alırken, bedenimizde gerçek bir harmoni ve denge yaratabilmesi için, %100 doğal ve hatta organik içerikli baz ve saf uçucu yağlar ile harmanlanmış Vücut Nemlendiricileri ve Masaj Yağlarını seçmeye çok özen göstermeliyiz.

Bünyenizi Dengeleyici Yağlar ile Şifalandırın !
Vücut Nemlendiricisi ve Masaj Yağı seçimlerimizde cildimizin doğasını göz önünde bulundurmayı da unutmamalıyız pek tabii…
• Cildiniz oldukça kuru, soğuk havalarda pul pul olma, sert ya da ince olma eğilimde ise; derinlemesine nemlendirerek, besleyen yoğun ve ısıtan yağlar olan soğuk sıkım susam ve badem baz yağları ile geliştirilmiş Vücut Nemlendiricisi ve Masaj Yağlarını;
• Cildiniz sıcak, pembemsi ve kolaylıkla tahriş olma eğilimde ise; serinleten, yatıştıran ve sakinleştiren baz yağlar olan soğuk sıkım hindistancevizi, ayçiçek ve zeytin baz yağları ile geliştirilmiş Vücut Nemlendiricisi ve Masaj Yağlarını;
• Cildiniz kalın, nemli, yağlı ve pürüzsüz ise; hafif ve ısıtan yağlar olan aspir, safran, ayçiçeği ve hardal baz yağları ile geliştirilmiş Vücut Nemlendiricisi ve Masaj Yağlarını ;
tercih etmenizi öneririm.
Modern tıbbın mimarı Hippocrates dahi masajın önemine dair şöyle demiştir;
‘Bütünsel anlamda sağlıklı ve zinde olmanın en iyi yolu aromatik bir banyo sonrası hergün yapılan, bünye dengeleyici saf uçucu yağlar ile masajdır. ‘

Self – Abhyanga Masajını Nasıl Yapabilirsiniz ?
• Masajınıza avuç içinize, ılık masaj yağınızı dökerek, kafa bölgenizden başlayın.
• Parmak uçlarınızı nazikçe kullanarak, tüm başınız ve kafa derinize, adeta kuaförde saçınız dinamik bir şekilde yıkanıyormuşçasına, kuvvetlice masaj yapın.
• Avucunuza tekrar yağ dökerek, cildinizde daha genişçe bir alana dokunabilmek için parmaklarınızın arasını hafifçe açın ve boynunuza ve ensenize aşağıdan yukarıya doğru, nazik dokunuşlarla masaj yapmaya devam edin.
• Göğüslerinizi dairesel hareketlerle ve sırtınızı da eliniz erdiğince yağladıktan sonra, çok önemli bir nokta olan karına gelin. Ilık yağ ile karnınıza son derece nazikçe dairesel bir hareket ile soldan sağa doğru, yani saat yönünde masaj yapmaya başlayın.
• Karın bittikten sonra kollarınıza ve bacaklarınıza geçebilirsiniz. Kol ve bacaklarda eklem yerlerinize daima dairesel hareketlerle, uzun kemiklerin yer aldığı olan bölgelerinize ise daima aşağıdan-yukarı ve yukarıdan aşağıya doğru olacak şekilde masaja devam ediniz.
• Kalça ve basen kısmına da ileri-geri hareketlerle masaj yaptıktan sonra en çok zaman ayrılmasını önerdiğimiz vücudumuzdaki son masaj noktası olan ayaklara geliyoruz.
• Ayaklarınıza rahatça masaj yapabilmek için oturun ve tabanlarınıza hafif baskı uygulayarak dairesel ve ileri-geri hareketler uygulayarak, tek tek parmaklarınızı da yağlayarak masajınızı tamamlayın.

Esenlikle kalınız,

N. Ebru Şinik
Ayurvedik Yaşam Eğitmeni

Yorum Yapılmamış

Yorum Yapın